Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, yaşadığı, yönettiği şehirle barışık yerel yöneticilere en güzel örneklerden biri. Batıkent’ten Demetevler’e nerede bir işyerine uğrasanız, “Fethi Başkan geçen gün bizdeydi” derler. 

Bir insanın başlıca gereksinimi önemsenmektir.  Fethi Başkan, ortak söylemle “Fethi Abi” herkesin başkanı olmayı öncelikle bu yolla başardı.

5 Mart Cumartesi günü Fethi Yaşar’ın görevdeki 13. yılı kapsamında bir dizi temel atma ve açılış törenini de içeren buluşma vardı. Yenimahalle’nin her bakımdan yeni bir mahalle olmasını sağlayan kurumların listesi kreşten ileri yaş bakımevine kadar uzatıp gidiyordu.

İyi bir yerel yöneticinin kentin kaderini nasıl etkilediğini 13. yıl buluşmasında bir kez daha gördük.

***

Yunus Emre Mahallesi, Mustafa Kemal Spor Kompleksi’ndeki törenin bir özelliği de Millet İttifakı zemininde en son 28 Şubat’ta genel başkanları bir araya gelen partilerin bir kez daha buluşması idi. 

Salonun dış kapısında bizi İYİ Parti Yenimahalle ilçe örgütünün yöneticileri karşıladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş yan yana idi. 

Tüm parti temsilcilerinin söze “Fethi Abi” diye başlaması ortak paydaların faydalarından biriydi. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Allah’ın izniyle” diye başlayan cümleler kurması, Selçuk Özdağ’ın, Ahmed Arif’in şiirlerini dinlemeye alışması, siyasetin farklı kulvarlarından gelenlerin ortak alanlar oluşturması olarak değerlendirilebilir.

Parti kadroları arasında mayanın tuttuğu salondan da anlaşılıyordu. Boyu oyundan yüksek Uysal’ın büyük bir gücün parçası olarak uzun mesafe koşucusu gibi kendisini hazırladığını söyleyebiliriz. Başkentteki siyasi kulislere göre Saray’ın Uysal’ın genel başkanlığındaki DP’nin başına Tansu Çiller’i getirme planı tutmadı!

CHP’nin 2019 yerel seçimlerde elde ettiği başarı sonrası özellikle İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının sadece yerel yönetici olarak değil, toplumda ağırlığı yükselen siyasiler olarak öne çıktığı burada da dikkati çekiyordu. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu adları anons edilince, salondan aldıkları alkışın desibeli yüksekti. 

Yavaş “sakin güç”, İmamoğlu “yüksek enerji” olarak salonun atmosferindeki yerini aldı. 

2011’de Beylikdüzü CHP İlçe Başkanlığı günlerinde Silivri’de tanıştığımız İmamoğlu ile etrafındaki kalabalığın hakkını yemeden, avuç dolusu merhabalaşıp, hasret giderdik. 

Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın “İyi ki ülkemiz var” şiarıyla Yenimahalle’ye de katkıları, salonda karşılık buldu. Prof. Haberal’ın sık kullandığı bir söz var: “Herkes yaptıklarıyla, hizmetleriyle konuşmalı.”

***

Siyasetin anayasasıdır; güçlü bir hedefe yürüyen hareketler parçalanmaz.

Altı siyasi parti Türkiye için yaşamsal bir hedefe yürüyor. Geçmişte AKP’ye oy vermiş kişiler dahil büyük bir kesimin bu hedeften beklentisi var.

Böyle bir hedef için altı partinin birbirine benzemesi gerekmez, tabanlarını genişletmesi gerekir.

Türkiye bu kadar kötü yönetilirken yaşanan sorunlardan çok, çıkış yolunun konuşulacağı, her şeye karşın umudun öne çıkacağı bir siyasal iklim şart. 

Salonlarda mayanın tutması yetmez! Salonların büyüsü güzeldir ama tehlikelidir. Rahatlığa yöneltir.

Bahardan tezi yok, karabulutları yırtıp atacak yeni bir siyasal süreç şart. 

Bu yaratılmazsa, şu geliyor:

- Biz bozduk, biz düzeltiriz!